Türkiye’de sağlık sistemindeki maaş adaletsizliği her geçen gün daha görünür hale geliyor. Bir yanda sekiz yıl eğitim alarak hemşirelik mesleğine emek veren bir sağlıkçı, diğer yanda hiçbir sınava girmeden kura ile aynı hastaneye giren bir personel… Ancak maaşlara bakıldığında tablo akıl dışı:
- Hemşire (8 yıl sağlık eğitimi, KPSS ile atanmış): 58.000 TL
- Kura ile temizlik görevlisi (İlköğretim mezunu, sınavsız): 73.000 TL
Bu tabloya bakan herkesin kendine şu soruyu sorması gerekiyor:
Emeğin, eğitimin ve liyakatin değeri bu kadar ucuz olabilir mi?
Başlıklar
Örnek 1: Sekiz Yıl Eğitim, Fedakârlık ve 58 Bin Lira Maaş
- 14 yaşında evinden ayrılıp Sağlık Meslek Lisesi’ne yatılı başlayan bir genç kız…
- Ardından Konya’da dört yıllık hemşirelik lisansı…
- Pandemi döneminde en önde görev almış, görevden kaçmamış…
- KPSS’ye girip hak ederek atanmış…
- Bugün Malatya’da hemşire olarak görev yapıyor.
- Ve aldığı maaş: 58.000 TL
- İlköğretim mezunu bir genç erkek…
- Ne lise okumuş, ne üniversite, ne KPSS’ye girmiş…
- Sadece kura ile temizlik görevlisi olarak hastaneye yerleşmiş.
- Bugün aldığı maaş 73.000 TL
Bu Sadece Bir Rakam Meselesi Değil, Vicdan Meselesi
Sekiz yıl boyunca eğitimle, sınavla, nöbetle, sorumlulukla yoğrulan bir hemşire, sadece kura ile işe giren bir personelden daha düşük maaş alıyorsa, bu sadece ekonomik değil ahlaki bir sorun haline gelir.
Bu durum:
- “Eğitim almanın ne anlamı kaldı?” sorusunu doğuruyor,
- Liyakat sistemine olan güveni yok ediyor,
- Mesleki motivasyonu bitiriyor.
Çözüm Ne?
Bu tabloya bakıp da “Bir şeyler yanlış” demeyen herkes bu adaletsizliğin parçasıdır.
Sağlık sistemi, eşitlik değil adalet esasına göre yeniden düzenlenmek zorunda.
Sorumluluğu yüksek olanın, riski fazla olanın, hayat kurtaranın emeği korunmalı.
Aksi halde bu sistem ‘çalışanın değil, kura çekenin ödüllendirildiği’ bir düzene dönüşür.
saglikpersoneli.com.tr


