Tüp mide ameliyatlarıyla ilgili yürütülen soruşturmada, hekimlikten men edildiği halde hastanede ameliyatlara girdiği iddia edilen Dr. Erol V. ile ilgili yeni detaylar gündeme geldi. Soruşturma kapsamında üç kadının ölümünün bu operasyonlarla bağlantılı olabileceği öne sürülürken, süreçte hastane yönetimi ve Sağlık Bakanlığı’nın denetim eksikliği de tartışma konusu oldu.
Başlıklar
Men Kararı Uygulanmadı, Ameliyatlar Devam Etti
Dosyaya yansıyan bilgilere göre, 2015 yılında Figen Kurt Bostancı’nın tüp mide ameliyatı sonrası hayatını kaybetmesi üzerine yürütülen davada Dr. Erol V. hakkında 2019 yılında hekimlikten men kararı verildi. Ancak pandemi döneminde verilen bazı idari durdurmalar nedeniyle doktorun 2020 sonrasında yeniden ameliyatlara devam ettiği iddia edildi.
Bu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın men kararını ilgili kayıtlara işlemekte geciktiği, resmi tebligatın ise ancak Temmuz 2023’te yapıldığı öne sürüldü.
Üç Ölüm Aynı Hastanede Yaşandı
Bağcılar’da bulunan özel bir hastanede 19 yaşındaki Rojin Elveren’in 2023 yılında tüp mide ameliyatı sonrası yaşamını yitirmesinin ardından soruşturma açıldı. Aynı hastanede üç ay sonra 23 yaşındaki Semanur Aydın’ın da benzer operasyon sonrasında hayatını kaybettiği dosyaya yansıdı.
Soruşturmada, Dr. Erol V.’nin ameliyatları fiilen yönettiği, ancak operasyonların kayıtlarda başka bir uzman hekim üzerine işlendiği iddia edildi.
Delil Karartma ve Sahtecilik Şüpheleri
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada:
- Dr. Erol V.
- Hastane başhekimi
- Genel müdür
- İlgili uzman hekim
- Ameliyat süreçlerinden sorumlu personel
olmak üzere toplam 7 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Bu kişilerden 5’i tutuklanırken, hastanenin fiili yöneticisi olduğu iddia edilen Cem Türker Ö. hakkında yakalama kararı bulunduğu belirtildi.
Şüpheliler hakkında “taksirle ve olası kastla öldürme”, “resmi belgede sahtecilik” ve “delil karartma” suçlamaları yöneltildi. Savcılık, bazı sanıklar için 33 yıla kadar hapis cezası talep etti.
“Herkes Başkasını Suçluyor”
İfade tutanaklarına göre şüpheliler birbirlerini suçladı:
- Hastane sahibi: “Yönetim fiilen başka kişideydi.”
- Başhekim: “Men kararını bilmiyordum.”
- Doktor: “Operasyonu ben değil, başka hekim yaptı.”
- Diğer hekim: “İsmim rızam dışında kullanıldı.”
Ameliyathane personeli ise dosyada şu beyana yer verdi:
“Uygun olmayan hastalar ameliyat edildi. Men kararının bilindiğini düşünüyorum.”
Denetim Tartışması
Soruşturma, Sağlık Bakanlığı’nın men kararının takip ve kontrol süreci ile ilgili de ayrı bir incelemeyi içeriyor. Özellikle tebligatın neden yıllar sonra yapıldığı sorusu kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
saglikpersoneli.com.tr


